Sana ibret gerek ise, gel göresin bu sinleri
Ger taş isen eriyesin, bakıp görücek bunları
Şunlar ki çoktur malları, gör nice oldu halları
Son ucu bir gömlek imiş, anında yoktur yenleri
Kani mülke benim deyen, köşk ü saray beğenmeyen
Şimdi bir evde yaturlar, taşlar olmuş üstünleri
Bunlar geri gelmeyeler, zühd ü taat kılmayalar
Bu beyliği bulmayalar, zira geçti devranları
Kani ol şirin sözlüler, kani ol güneş yüzlüler
Şöyle kaybolmuş bunlar, hiç belirmez nişanları
Bunlar bir vakt beyler idi, kapıcılar korlar idi
Gel imdi gör, bilmeyesin, bey hangidir ya kulları
Ne kapı vardır giresi, ne yemek varır yiyesi
Ne ışık vardır göresi, dün olmuştur gündüzleri
Bir gün senin dahi Yunus, benim dediklerin kala
Seni dahi böyle ide, nitekim etti bunları